top of page

Terleme Hakkında Bilmen Gereken Her Şey: Terleme Neden Olur?

Terlemek, vücut sıcaklığını düzenlemek ve iç organların çalışması için gerekli olan fazla ısıyı uzaklaştırmak için vücudun doğal bir tepkisidir.



Terleme, vücudun su ve tuz kaybına neden olabilir ve bu nedenle, özellikle sıcak ve nemli havalarda veya yoğun egzersiz yaparken, yeterli sıvı alımı önemlidir.

Kadınlar ve erkekler arasında terleme miktarı ve oranı bazı farklılıklar gösterebilir, ancak temel fizyolojik süreç benzerdir.


Kadınların terleme konusunda birçok sorunu vardır ve bu durum sosyal hayatta, iş hayatında ve kişisel yaşamlarında birçok zorluğa neden olabilir.


Bu nedenle, kadınlar için terleme hakkında bilgi sahibi olmak ve terleme sorunlarına çözümler bulmak önemlidir.


Kadınlar ve Erkekler Farklı mı Terler?

Erkekler ve kadınlar arasında terleme miktarı ve oranı bazı farklılıklar gösterebilir. Bu farklılıklar şunları içerebilir:

  1. Vücut yüzey alanı: Kadınların genellikle daha az vücut kütlesi ve daha az vücut yüzey alanı vardır. Bu, kadınların genellikle daha az terleyerek vücut ısısını düzenlemeleri anlamına gelir.

  2. Hormonal farklılıklar: Östrojen, progesteron ve testosteron gibi hormonların seviyeleri kadın ve erkekler arasında farklıdır ve bu hormonlar, ter bezlerinin işleyişini etkileyebilir. Bazı çalışmalar, kadınların hormonal döngülerinin farklı aşamalarında daha fazla terleyebileceğini göstermektedir.

  3. Egzersiz alışkanlıkları: Kadınlar ve erkekler farklı egzersiz alışkanlıklarına sahip olabilirler ve bu da terleme miktarlarını etkileyebilir. Örneğin, bir erkek ve bir kadın aynı yoğunlukta koşarken, erkekler genellikle daha fazla terler çünkü genellikle daha fazla egzersiz yaparlar.

  4. Yaş: Yaş ilerledikçe, insanların ter bezleri daha az etkili hale gelir ve bu nedenle daha az terlerler. Kadınların menopoz sonrası dönemde östrojen seviyeleri azaldığından, terleme miktarları da azalabilir.

  5. Çevresel faktörler: Sıcaklık, nem ve diğer çevresel faktörler, terleme miktarını etkileyebilir. Örneğin, sıcak ve nemli bir ortamda kadınlar ve erkekler daha fazla terleyebilir.


Aşırı Terleme Nedir?


Aşırı terleme, birçok kişinin karşılaştığı bir durumdur ve bazı kişiler için hayat kalitesini etkileyebilir. Terleme, vücudun sıcaklığını düzenleyen doğal bir mekanizmadır.


Ancak, bazı durumlarda, aşırı terleme, vücutta bir sorun olduğunu gösterir.

Aşırı terleme, genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanabilir:

  1. Hormonal değişiklikler: Hormonlardaki değişiklikler ter bezlerinin çalışmasını etkileyebilir. Bu nedenle, özellikle ergenlik döneminde, menopozda veya gebelikte hormonal değişiklikler nedeniyle aşırı terleme yaşanabilir.

  2. Çevresel faktörler: Çevresel sıcaklıklar, nem, aşırı giyinme veya kapalı alanlarda bulunmak, terlemeyi artırabilir.

  3. Tıbbi durumlar: Bazı tıbbi durumlar, aşırı terlemeye neden olabilir. Bu durumlar arasında tiroid problemleri, enfeksiyonlar, kanser, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, romatoid artrit ve Parkinson hastalığı bulunur.

  4. İlaçlar: Bazı ilaçlar, terlemeyi artırabilir. Bu ilaçlar arasında antidepresanlar, antipsikotikler, ateş düşürücüler ve bazı kanser ilaçları bulunur.

Aşırı terleme ile başa çıkmak için aşağıdaki yöntemler denenebilir:

  1. Hijyenik yaşam tarzı: Günde en az bir kez duş almak, cilt bakımı yapmak ve hijyenik bir yaşam tarzı sürdürmek, terlemeyi azaltabilir.

  2. Kıyafet seçimi: Terlemeyi azaltmak için pamuklu veya nefes alabilen kumaşlardan yapılmış kıyafetler tercih edilmelidir.

  3. Beslenme: Baharatlı yiyecekler, kafein ve alkol gibi uyarıcı yiyeceklerin tüketimi azaltılmalıdır.

  4. Düzenli egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, terlemeyi azaltabilir.

  5. İlaçlar: Aşırı terlemeyi azaltmak için bazı ilaçlar reçete edilebilir.

Aşırı terleme, hayat kalitesini olumsuz etkileyen bir durum olabilir. Ancak, yukarıdaki yöntemlerle aşırı terleme kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir.


Aşırı Terlemenin Ana Sebepleri

Hormonal Sebepler: Hormonal değişiklikler, vücutta çeşitli fonksiyonları düzenleyen hormonların seviyelerindeki değişikliklerdir.


Hormonlar, ter bezlerinin çalışmasını etkileyerek terleme sürecini kontrol ederler. Bu nedenle, hormonal değişiklikler aşırı terlemeye neden olabilir.


Özellikle ergenlik döneminde hormonal değişikliklerin etkisiyle aşırı terleme görülebilir. Vücuttaki hormon seviyelerindeki ani değişimler, ter bezlerinin daha fazla çalışmasına neden olabilir.


Bu nedenle, ergenlik döneminde özellikle gece terlemeleri sıkça görülür.

Benzer şekilde, menopozda da hormonal değişiklikler nedeniyle aşırı terleme yaşanabilir.


Menopoz sırasında, östrojen hormonu seviyesi düşer ve bu da vücut sıcaklığının artmasına neden olabilir. Bu durum, ter bezlerinin daha fazla çalışmasına neden olur ve aşırı terlemeye yol açabilir.


Gebelik de hormonal değişikliklerle ilişkilidir ve aşırı terleme de sıkça görülen bir durumdur.


Gebelik sırasında progesteron hormonu seviyeleri artar ve vücut sıcaklığı da yükselir. Bu nedenle, gebelikte aşırı terleme sıkça görülür ve özellikle ilk trimester ve son trimester dönemlerinde şiddetli olabilir.


Hormonal değişiklikler aşırı terlemeye neden olabilen önemli bir faktördür. Ancak, hormonal değişiklikler dışında da aşırı terleme nedenleri vardır ve bu nedenler tıbbi müdahale gerektirebilir.


Bu nedenle, aşırı terleme yaşayan kişilerin bir doktora danışmaları ve uygun tedaviyi almak için gerekli testlerin yapılması önerilir.


  • Tıbbi Sebepler: Aşırı terleme, bazı tıbbi durumlar nedeniyle de ortaya çıkabilir. Bu durumlar arasında tiroid problemleri, enfeksiyonlar, kanser, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, romatoid artrit ve Parkinson hastalığı yer alır.

  • Tiroid bezleri, vücuttaki metabolizmayı düzenleyen tiroid hormonlarını üretirler. Tiroid bezlerindeki sorunlar, tiroid hormonlarının dengesizliğine neden olabilir. Bu durum, vücudun sıcaklık düzenlemesini etkileyerek terleme sorunlarına neden olabilir. Hipertiroidizm (tiroid bezlerinin aşırı aktif çalışması) durumunda, kişide aşırı terleme görülebilir.

  • Enfeksiyonlar da aşırı terleme nedenleri arasında yer alabilir. Enfeksiyonlara bağlı olarak, vücut sıcaklığı yükselebilir ve bu da terleme ile sonuçlanabilir. Bazı enfeksiyonlarda, özellikle de tüberküloz gibi enfeksiyonlarda, gece terlemeleri sıkça görülebilir.

  • Kanser, aşırı terleme nedenlerinden bir diğeridir. Bazı kanser türleri, özellikle lenfoma gibi kan kanserleri, aşırı terleme ile birlikte gece terlemelerine neden olabilir. Bu durum, vücudun kansere karşı savaşması sırasında ortaya çıkan metabolik değişikliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

  • Kalp hastalıkları da aşırı terlemeye neden olabilir. Özellikle kalp krizi veya anjina (göğüs ağrısı) durumlarında, vücutta aşırı terleme görülebilir. Şeker hastalığı, vücudun kan şekeri düzeylerini düzenleyemediği bir durumdur. Bu durum, vücudun sıcaklık düzenlemesini etkileyebilir ve aşırı terlemeye neden olabilir.

  • Romatoid artrit ve Parkinson hastalığı gibi nörolojik hastalıklar da aşırı terlemeye neden olabilir. Bu hastalıklarda, sinir sistemleri etkilenir ve bu durum sıcaklık düzenlemesi için önemli olan beyin-sinir sistemi işlevlerini etkileyebilir. Bu nedenle, bu hastalıklarda aşırı terleme görülebilir.

Bu tıbbi durumlar aşırı terleme nedenlerinden sadece birkaçıdır. Bu nedenle, aşırı terleme yaşayan kişilerin bir doktora danışmaları ve uygun testlerin yapılması önerilir.


Soğuk Terleme

Soğuk terleme, birçok kişinin karşılaşabileceği bir semptomdur. Terleme, normalde vücut ısısını düzenlemek için gerçekleşen bir fizyolojik tepkidir. Ancak soğuk terleme, normal terlemeden farklıdır çünkü vücudun sıcaklığı düşükken meydana gelir.


Soğuk terlemenin sebepleri arasında birçok tıbbi durum yer alır. Özellikle kalp krizi, inme, kan şekeri düşüklüğü, tiroit problemleri, anemi, enfeksiyonlar ve bazı kanser türleri gibi ciddi sağlık sorunları, soğuk terleme semptomuna neden olabilir.


Bunun yanı sıra, menopoz, sıcak basmaları, anksiyete bozukluğu, panik atak, depresyon gibi diğer hormonel veya duygusal durumlar da soğuk terleme semptomuna yol açabilir.


Stres de soğuk terlemenin nedenlerinden biridir. Vücudunuz, stresle mücadele etmek için adrenal bezler tarafından salgılanan hormonlar aracılığıyla "savaş ya da kaç" moduna geçer.


Bu sırada vücudunuzun ter bezleri aktive olur ve terleme meydana gelir. Ancak bu durumda terleme, genellikle sıcak çevre koşullarından bağımsızdır ve daha çok psikolojik bir tepki olarak görülür.


Bazı ilaçlar da soğuk terleme semptomuna neden olabilir. Özellikle antidepresanlar, antipsikotikler, antipsikotik ilaçlar, bazı ağrı kesiciler ve grip, soğuk algınlığı veya alerji ilaçları gibi birçok ilaç soğuk terlemeye yol açabilir.


Bu nedenle, soğuk terleme yaşayan kişilerin, kullandıkları ilaçları gözden geçirmeleri ve bir sağlık uzmanına danışmaları önerilir.


Soğuk terleme semptomu genellikle yan etkisi olan başka semptomlarla birlikte görülür. Örneğin, titreme, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, kas ağrısı gibi semptomlar, kişinin soğuk terleme semptomunu daha rahatsız edici hale getirebilir.


Bu nedenle, soğuk terleme yaşayan kişilerin semptomları hafifletmek için nedenini belirlemek ve uygun tedaviyi almak için bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir.


Soğuk terlemenin en yaygın nedenleri arasında anksiyete, panik atak, depresyon ve diğer duygusal stresler yer alır. Bu durumda, terleme vücudun doğal bir tepkisi olabilir.


Ancak soğuk terlemenin altında yatan daha ciddi bir tıbbi durum varsa, semptomlar daha sık ve şiddetli olabilir.


Bununla birlikte, soğuk terleme belirli bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkıyorsa, sebebe yönelik tedavi uygulanması gerekebilir. Bu nedenle, soğuk terleme semptomu olan kişiler, durumun ciddiyetini değerlendirmek için bir doktora danışmalıdır.


Uykuda Terleme


Uykuda terleme, kişinin uyku sırasında aşırı derecede terlemesi durumudur. Terleme genellikle kişinin uyanıkken terlemesinden farklıdır çünkü uykuda terleme sırasında kişi genellikle terin farkında değildir ve sık sık uykusunu bozmaz.


Uykuda terleme, genellikle sıcak bir oda veya aşırı giyinmek gibi harici faktörlerden kaynaklanmaz. Bunun yerine, altta yatan tıbbi durumlar veya sağlık sorunları nedeniyle oluşabilir.


Uykuda terleme birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Bazı nedenler arasında hormonal değişiklikler, enfeksiyonlar, stres, kaygı, ilaçlar, menopoz, diyabet, tiroid problemleri, kalp hastalıkları, kanser ve uyku apnesi yer alır.


Özellikle menopoz döneminde kadınların uykuda terleme sorunu yaşamaları sık görülen bir durumdur. Bu durum, östrojen seviyelerindeki değişikliklerden kaynaklanabilir.


Ayrıca, bazı ilaçlar da uykuda terlemeye neden olabilir. Antidepresanlar, ateş düşürücüler, hormon replasman tedavisi (HRT), anti-inflamatuar ilaçlar, aspirin ve diğer ağrı kesiciler gibi bazı ilaçlar, terleme gibi yan etkilere neden olabilir.


Uykuda terleme, kişinin uyku kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Uyku sırasında aşırı terlemek, kişinin uykusunu bozarak gece boyunca sık sık uyanmasına neden olabilir.


Bu da kişinin dinlenememesine, yorgun hissetmesine ve günlük yaşamda performansının düşmesine neden olabilir. Uykuda terleme sorunu, altta yatan nedenler tedavi edilerek veya tedaviye yönelik müdahaleler yapılması ile çözülebilir.


Baş Terlemesi

Baş terlemesi, başın üst kısmında, yüzde, saçlı deride veya kulak arkasında hissedilen aşırı terlemedir. Baş terlemesi birçok nedenden kaynaklanabilir.

  1. Sıcak hava: Baş terlemesi, sıcak havalarda veya sıcak odalarda aşırı ısınmaya bağlı olarak oluşabilir. Bu durumda, ter bezleri aktive olur ve vücut sıcaklığını düzenlemek için ter salgılar.

  2. Stres ve anksiyete: Stres ve anksiyete, vücutta terlemeye neden olabilecek hormonal değişikliklere neden olabilir. Bu hormonal değişiklikler, ter bezlerinin çalışmasını artırabilir ve aşırı terlemeye neden olabilir.

  3. Hormonal değişiklikler: Hormonal değişiklikler, baş terlemesine neden olan faktörler arasında yer almaktadır. Bu değişiklikler özellikle menopoz dönemi gibi kadınların yaşadığı fizyolojik değişiklikler sırasında görülür. Menopoz dönemindeki hormonal değişiklikler, vücut sıcaklığını düzenleyen hipotalamik bölgeyi etkiler ve sıcak basmaları ve terlemeleri tetikleyebilir. Bu durum, geceleri uyku sırasında sıcak basmaları şeklinde de kendini gösterebilir. Baş terlemesi, menopozda görülen hormonal değişikliklerin yanı sıra, tiroid bezi hastalıkları ve hipoglisemi gibi hormonal problemler de dahil olmak üzere diğer hormonal nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak, hormonal nedenlerin yanı sıra, çeşitli ilaçlar, enfeksiyonlar ve kanser de dahil olmak üzere bazı tıbbi durumlar da baş terlemesine neden olabilir. Bu nedenle, sürekli ve belirgin baş terlemesi şikayeti yaşayan kişilerin bir doktora danışması önerilir..

  4. Tıbbi durumlar: Bazı tıbbi durumlar da baş terlemesine neden olabilir. Bunlar arasında hormonal bozukluklar, enfeksiyonlar, kanser, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, romatoid artrit ve Parkinson hastalığı bulunur.

  5. İlaçlar: Bazı ilaçlar, özellikle ateş düşürücüler, ağrı kesiciler ve antidepresanlar, baş terlemesine neden olabilir. Bu ilaçlar, ter bezlerinin çalışmasını artırabilir veya hormonal değişikliklere neden olabilir.

Baş terlemesi genellikle birçok kişinin yaşadığı bir durum olsa da, ciddi bir tıbbi durumun belirtisi olabilir.


Eğer baş terlemesi diğer semptomlarla birlikte (örneğin, halsizlik, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, nefes darlığı gibi) görülüyorsa, bir doktora başvurmak önemlidir.


Terleme Hastalığı (Hiperhidrozi)

Aşırı terleme (hiperhidroz) çevre koşulları ve vücudun ısı kontrolünden bağımsız olarak fazla miktarda terleme durumudur. Hiperhidrozu olan hastaların terlemesi için hareket etmelerine gerek yoktur. Hatta oturdukları yerde ellerinden ter damlayabilir.


Hastalık, primer, bir ilaç yada tıbbi bir duruma bağlı olarak gelişebilir. Bölgesel aşırı terleme özellikle koltuk altı, avuç içi, ayak tabanı ve daha nadir olarak baş-boyun bölgesinde olan terlemedir.


Yemek yerken terleme, Frey sendromu denilen durumda görülür. Yaygın hiperhidroz; hormonal, nörolojik, enfeksiyonel sebeplerle ya da kalp damar hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, ilaç ve zehirlenme nedenleriyle meydana gelebilir.


Aşırı terleme hastalığı primer bölgesel hiperhidrozis denilen durumdur. Sekonder hiperhidrozis (aşırı terleme) ise başka hastalıklara bağlı yaşanan terlemedir. Bunlara örnek olarak diyabet (hipoglisemi), tiroid (hipertiroidi), obezite, alkolizm, menopoz, solunum ve kalp yetmezliği gibi hastalıklar sayılabilir.


Bölgesel aşırı terleme, diğer terleme rahatsızlıklarına oranla daha sık görülür. Nedeni tam anlamıyla bilinmemekle birlikte sinir sisteminin uygunsuz çalışması, hastalığın temel nedeni olarak görülmektedir.


Aşırı terleme belirtileri nelerdir?

Belli bir nedene bağlı olmayan aşırı terlemeye primer hiperhidroz denir. Hem kadın hem de erkeklerde eşit oranda görülür.


Ortalama başlangıç yaşı genellikle 25 yaş civarıdır. Ancak el terlemesi ve ayak terlemesi daha erken başlayabilir. Primer bölgesel hiperhidrozon tanısının konulabilmesi için hastada en az 6 ay süren bölgesel ve aşırı terleme yanında şu belirtilerin olması gerekir:

  • Haftada en az bir terleme atağının olması

  • Terlemenin simetrik olması

  • Hayat kalitesini bozması

  • 25 yaşından önce ortaya çıkmış olması

  • Aile öyküsü olması

  • Uykuda terleme olmaması

Aşırı terleme, kişileri çok rahatsız ettiği için psikososyal sorunlara neden olabilir. Ayrıca aşırı terleyen bölgelerde mantar enfeksiyonları da sık görülür.


Aşırı terlemeye bağlı komplikasyonlar nelerdir?

Aşırı terleyen bölgelerde bakteriyel ve mantar enfeksiyonları, egzama ve deri döküntüleri, sosyal ve duygusal problemler en sık görülen komplikasyonlardır.


Aşırı terleme tedavisi nasıl yapılır?

Aşırı terleme genel vücut terlemesi şeklinde ise nedeni araştırılır ve nedene yönelik tedavi yapılır. Primer bölgesel terlemede cerrahi ve cerrahi olmayan tedavi seçenekleri vardır.


Cerrahi olmayan tedavide bölgesel uygulanan veya ağızdan alınan ilaçlarla terlemenin azaltılması sağlanır. Botox ve iyontoforez, kullanılan diğer tedavi yöntemleridir.


İyontoforez tedavisi özellikle el terlemesi vakaları için uygundur. Bu tedavide hastalar ellerini içinde musluk suyu ve elektrotlar olan plastik bir kabın içine koyar. Başlangıçta tedavi 2-3 gün boyunca günde 10 dakika uygulanır. Verilen elektrik enerjisi yavaş yavaş artırılır.


Botox tedavisi hem el ve ayak terlemesi hem de koltuk altı terlemesi için uygulanmaktadır.


Botox uygulamasından önce uygulama yapılacak bölgeye terleme alanının saptanması için nişasta iyot testi yapılabilir. Tedaviden 4 gün ile 2 hafta kadar değişen sürelerde terlemede azalma olur. Etki süresi yaklaşık 4-12 aydır.


Özellikle koltuk altında geçmeyen terleme durumunda koltuk altı sinirlerine yönelik cerrahi tedavi uygulanabilir ya da koltuk altındaki ter bezleri cerrahi olarak çıkarılabilir. Günümüzde bu cerrahi yöntemler endoskopik olarak da yapılabilmektedir.


Tedavi edilmek istenen bölgedeki ter bezlerini yok eden modern cihazlar da geliştirilmiştir. Bu cihazlarla başarılı sonuçlar elde edilmesine rağmen ödem, kızarıklık ve his kaybı gibi yan etkiler de bildirilmiştir.


Yukarıda saydığımız belirtiler sizde de varsa en yakın sağlık kuruluşuna gidip bir uzmana başvurmalısınız.


El Terlemesi

Terleme ortak bir sorun olmasına rağmen sürekli terli ellerle yaşamak birçok soruna neden olabilir.


Çoğunlukla panik atak, kaygı bozukluğu, stres, asabiyet, endişe ve depresyon gibi durumlarla terleme tetiklenir.


Aynı zamanda terleme kalıtsal bir sorun olarak da ortaya çıkabilir. Nitekim ellerde terleme doğumdan itibaren de mevcut olabilir.


Bazen kan şekerinin düşmesi, tiroit rahatsızlığı, kalp krizi, sinir sistemi problemleri, menopoz gibi sorunların belirtisi el terlemesi olabileceğinden bu sorun ciddiye alınmalıdır.


Stresli olduğumuz, korku ve endişe duyduğumuz veya heyecanlandığımız durumlar da el terlemesi sebepleri arasında yer alır. Bunun nedeni, ekrin ter bezlerinin ellerde, alında ve ayaklarda çok yoğun olmasıdır.


Bu ter bezleri, stresli olduğumuzda devreye giren sempatik sinir sistemimize bağlıdır.


Hiperhidroz veya aşırı terleme yaşayan bazı insanlar, yalnızca avuç içlerinden yoğun şekilde terler. Bu duruma palmar hiperhidroz denir. Bu durum doğumdan itibaren mevcut olabilir, ancak çoğunlukla ergenlik çağında başlar.


Bazı insanlar için problem ortadan kaybolurken, diğerleri tüm hayatlarını bu sorunla birlikte geçirirler.


Aşırı el terlemesi neden olur?

● Genetik durumlar

● Aşırı sıcak

● Panik atak, kaygı bozukluğu, depresyon gibi rahatsızlıklar

● Şeker hastalığı, tiroit hastalığı gibi durumlar

● Regl dönemi ya da menopoz dönemi

● Kullanılan ilaçların yan etkileri

● Metabolizma bozuklukları

● Enfeksiyon ve iltihaplar

● Hiperhidroz yani aşırı terleme hastalığı


El Terlemesini nasıl Kontrol Altına Alabiliriz?

Düzenli Olarak El Yıkamak

Ellerinizi sık sık yıkamak ter bezlerinin yatışmasını sağlar. Ancak kirli olmadıkça ellerinizi yıkarken sabun kullanmak cildinizi kurutacağından sadece su ile ellerinizi sık sık yıkayabilirsiniz. Ek olarak dışarıdayken yanınızda kağıt mendil taşıyın ve gün boyunca ellerinizi silin.

El Jelleri Kullanmak

Cep büyüklüğündeki el jelleri, bir lavaboya ulaşamadığınızda ellerinizi temizleyip kurulamaya yardımcı olur.

Bebek Pudrası Kullanmak

Talk pudrası teri emmeye yardımcı olur. Ellerinizin kuru kalmasını ve eşyaları daha iyi kavramasını sağlayabilir.


Talk pudralarla ellerin sürekli terlemesi sorununun önüne geçebileceğiniz gibi ellerinizde oluşan istenmeyen kokulardan da kurtulmayı deneyebilirsiniz. Bu nedenle, bebek ürünleri koridorundan küçük bir kutu talk pudrası alıp çantanıza koyun.

Ada Çayı İçmek

Ada çayı, cilt üzerindeki fazla yağın temizlenmesine yardımcı olarak terlemeyi engeller.


Ayrıca, terleme sonucunda oluşan kötü kokuyu azaltır. Ada çayı, B vitamini ve magnezyum bakımından zengin bir bitkidir. Bu içeriğin ter bezlerini pasif hale getirdiği bilinir.

Siyah Çay İçmek

Siyah çayda bulunan tanik asit, ter bezlerinin faaliyetlerini azaltmaya yardımcı olur. Nemli siyah çay poşetlerini terli ellerinizde her gün birkaç dakika tutabilirsiniz.

Karbonat Kullanmak

Karbonat, terleyen eller için hızlı ve ucuz bir çözüm yoludur. Karbonat, alkalik bir yapıya sahip olduğundan aşırı terlemeyi kontrol etmeye yardımcı olur. Nemi hızlı emer ve terin çok çabuk buharlaşmasını sağlar. Böylece ellerinizin kuru kalmasına yardımcı olur.

Stresi Azaltmak

Bazı insanlarda el terlemesi stres ve kaygı sonucu ortaya çıkar. Stresin terleme üzerinde büyük bir etkisi olabileceğinden, stresin nedenini çözmek bazen terli el sorununuzun çözümüne yardımcı olabilir. Stresi azaltmak ve ter bezlerinin aşırı faaliyet göstermesinin önüne geçmek için yoga ve meditasyon deneyebilirsiniz.


Ayrıca, derin nefes alma, müzik dinleme, sosyal bir aktiviteye katılma, hobi edinme stresi azaltmaya yardımcı olabilen faaliyetlerdir. Tüm bunlara rağmen yine de stres seviyenizi kontrol altında tutamıyorsanız, bir uzmana başvurabilirsiniz.


Deneyebileceğiniz bu yöntemlerle birlikte kış hariç, terli avuç içlerinizi örtmek için eldiven kullanmayın; cildiniz nefes alamayacağı için elleriniz daha çok terleyecektir. Tüm bu çözüm yollarını uygulayarak ellerin çok terlemesi sorununu ortadan kaldırabilirsiniz. Ancak bununla birlikte ellerin aşırı terlemesi sorununa karşın başka tedaviler de mevcuttur. Kullanabileceğiniz tüm seçenekleri konuşmak için doktorunuza veya profesyonel tıbbi danışmanınıza danışın.


D vitamini eksikliği vücutta terleme yapar. B12 vitamini eksikliğinde gece terlemesi görülebilir.


Deodorant Seçimi


Deodorantların çoğu, güzel koku vermesini sağlayan içerikler ilave edilerek üretilir. Bu sayede istenmeyen vücut kokularını ortadan kaldırırken güzel kokmanıza da katkı sağlar.


Ancak deodorantların asıl amacının hoş kokmamızı sağlamak değil istenmeyen vücut kokularını gidermek olduğu unutulmamalıdır. Vücut kokularının doğru şekilde giderilmesinin ardından asıl amacı güzel koku sağlamak olan parfümlerden faydalanabilirsiniz.


Cilt yüzeyi için en ideal pH değeri 5,5 olarak belirtilir. Seçtiğiniz deodorantın bu ideal pH değerinde olmasına özen göstermeniz önerilir. Fazla asidik veya fazla bazik içerikli deodorantların kullanılması, cildin doğal pH dengesinin bozulmasına neden olacaktır.


Deodorantların büyük bir çoğunluğu normal cilt tipleri hedef alınarak oluşturulur. Pudralı içerikleri bulunan deodorantlar, yağlı cilt tipleri için ideal özellik gösterir.


Eğer hassas bir cilt dokunuz bulunuyor ise, normal cilt tiplerine uygun şekilde tasarlanmış deodorantlardan kaçınmanız önerilir. Normal cilt tipinde herhangi bir sorun teşkil etmeyen formüller, hassas ciltlerde ciddi problemler oluşmasına neden olabilir.


Hassas cilt tipine sahip bir bireyin normal cilt tipine uygun deodorantları kullanması, kızarıklık, - kaşıntı, - tahriş, - cilt kuruluğu, - yanma hissi, gibi çok çeşitli sorunlara yol açabilir.


Eğer deodorant etiketinde metil, etil, propil, benzil, butil yazılıysa o ürünü almayın.


Deodorantların içeriklerinde kanserojen etkili maddelerden amonyak, formaldehit, quaternium-18, koku amaçlı BHT ve BHA, renklendirme amaçlı FDC blue-1, FDC yellow-5, FDC green-3, DC red-33, DC green-5, FD Cred-4, FDC yellow-6 maddeleri de bulunabiliyor.

Cildimize doğrudan uyguladığımız bazı ürünler, geçirgenliğin yüksek olması nedeni ile doğrudan vücudumuza girip kılcal damarlarımız yoluyla kan dolaşımına katılabilir.


Eğer toksik ve kanserojen bir madde içeriyorsa vücudumuza bu zararlı maddeleri de almış oluruz. Özellikle koku verme amacıyla eklenen metilen klorid, toluen, metil etil keton, etilen glikol gibi değişik toksik kimyasallardan uzak durmak gerekir.


İlk dikkat edeceğiniz nokta, deodorantınızın koku giderici alüminyum bileşenlerini içermemesi olmalıdır. Alüminyum emilerek kan dolaşımına girerse vücutta birikir.


Bunun Alzheimer hastalığına yol açabileceği öne sürülmektedir. Eğer deodorant etiketinde metil, etil, propil, benzil, butil yazılıysa o ürünü almayın. Bunlar parabenler denilen ve toksik petrokimya bileşik türevlerinden toulen içerir.


Eğer yutar veya solursanız sarhoşluk etkisi yapar. Deri ile teması bile oldukça etkilidir. Yapılan araştırmalarda toulene sık maruz kalma halinde üreme fonksiyonları üzerine olumsuz sonuçlar görülmüştür. Bunu östrojen benzeri etkileriyle yaptığı öne sürülüyor.


Ayrıca 10 yıldan fazla süredir parabenlerin kanser gelişiminden sorumlu maddeler arasında olduğu biliniyor.

Triklosan bir tür “pestisit” olarak kabul edilmektedir. Yağ hücrelerinde depolanır. Deriyi tahriş eder ve kontakt dermatite neden olabilir.

Sonuç olarak alacağınız deodorantın ya da anti-perspirantın etiketini mutlaka okuyun. Bitkisel gliserin, bioflavanoidler ve liken, otlar veya bitkisel özler, iyonize su ve distile su, yeşil çay, aleo vera ve kabartma tozu gibi doğal malzemeler içeren ürünleri tercih edin.


Deodorantların doğal etkilerinden olan ter bezlerini sıkıştırmak ya da kapatmak aslında oldukça zararlı. Deodorant seçimi yaparken vermemiz gereken önceliklerden ilki bu şartı taşımıyor oluşu olmalıdır.


İleriki dönemlerde hastalıklara sebebiyet verecek olan, ter bezlerinin işleyişini engelleyecek olan bu deodorantlar asla kullanılmamalı.


Antiperspirant Nedir? Antiperspirant Ne Demek?

Antiperspirant nedir sorusu özellikle deodorant alışverişleri esnasında sıkça karşılaşılan bir sorudur. Antiperspirant, kelime anlamı olarak terleme önleyici demektir.


Alüminyum tuzları gibi aktif içerikler vasıtasıyla ter bezleri üzerinde geçici bir tıkaç görevi görerek terlemeyi önleyen kozmetik ürünleri betimler.


Bu ürünler, ter bezlerinin üstünü jel tıkaçlar yardımıyla kapatarak ter salınımını azaltır. Bu tıkaçlar vücut hareketleri ile cildin kendini yenileme süreci içerisinde yok olur.


Ter salınımının azalması ile birlikte kötü koku oluşumundan sorumlu bakterilerin üreme ihtimali de düşer. Bu sayede antiperspirantlar, terlemeyi önlemenin yanı sıra koku giderici bir özellik de gösterirler.


Antiperspirant ürünler, tıpkı deodorantlar gibi güzel kokulara sahip olabilir.


Bitkisel İçerikli Deodorantlar Tercih Edilmeli


Özellikle ağda ve jilet gibi ten için hassasiyet oluşturacak durumlardan sonra deodorant kullanımı oldukça dikkatli olunmalı, koltuk altı bölgesinin en hassas ve alerjiye müsait olan yer olduğu unutulmamalıdır.


Deodorantlarda bulunan bitkisel özler ve esansiyel yağlar cilt ile dost olduğunda özellikle hassas ciltlerin kullanabileceği ürünler arasında yer almaktadır.


Hem hassasiyeti azaltan hem de cildi nemlendiren bu bitkisel içerikli deodorantlar Aloe Vera, Bambu Sütü, Bitkisel Gliserin ve Lavanta gibi içeriklere sahip olabilir.


Cildimize Uygun Deodorant Seçimi Nasıl Olmalı

  • Yağlı ciltler mutlaka pudralı deodorantları tercih etmeli

  • Kuru cilde sahip olan kişiler jel ve krem özellikli olanları tercih etmeli

  • Deodorant seçiminde eğer alerjik bir bünyeye sahip iseniz normalden çok daha özenli davranmalısınız. Seçtiğiniz markalara ve içeriklerine dikkat etmelisiniz.

Unutmayın ki ''terlemek'' normal fizyolojik bir süreçtir. Vücut ısısını düzenlemek için doğal bir mekanizmadır. Terlemek, ter bezleri tarafından üretilen terin buharlaşması yoluyla gerçekleşir.


Bu buharlaşma, vücut ısısının düşmesine yardımcı olur. Bu nedenle, sıcak havalarda veya egzersiz yaparken terlemek normaldir.


Genellikle terleme normal ve sağlıklı bir süreçtir, ancak bazı durumlarda aşırı terleme, bir sağlık sorununun belirtisi olabilir ve bu durumda bir doktora danışmak gerekebilir.

22 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page